18 Kasım 2013 Pazartesi

İran Gezisi İçin Genel Bilgiler

Yıl 1993. Üniversite'ye girmişiz.

Hepimiz birer genç Einstein adayı, Nobel taliplisi edasındayız.
Orada kurulan güzel dostluklar, unutulmaz günler..
Mezun olduktan sonra elenerek azalan, bir elin parmakları kadar kalan dostlar, dostluklar..

O dostlardan biri de Ezgin. Ezgin Tan. Doğma büyüme Fethiye'li. Yerlisi. Yaklaşık on yıldan beri motorla uzaklara gitmeyi konuşup dururuz. Nasip bu seneye oldu. İkimiz için de beyaz bir sayfa açmak gerekiyordu hayatta. Dünya telaşından, iş koşuşturmasından, aşk kırıntılarından, gereksiz, boğan ve dibe çeken bir sürü ayrıntılardan uzaklaşmak, eskiye gömmek, kişisel tarihimizin bir sayfasina nakşedip, orada bırakmak için lazimdi. O yüzden bu yolculuğun adını da beyaz sayfa koyduk.

Ben yurtdışından döndüm. Fethiye'ye Ezgin'i ziyarete gittim ve "şimdi değilse ne zaman?", dedik. Baktığı 2009 model 660 Tenere varmış zaten. Ertesi gün gidip aldık motoru. Bana da sahibinden.com'da Urla'da satılık olan 2012 V-Strom bulduk. Urla'ya dönünce o motoru aldım. Turun adı gibi, her iki motor da beyazdı. İkimiz de motorların eski sahipleri ile güzel dostluklar kurduk bu arada.

Biliyorum, blogda belki çok fotoğraf istiyorsunuz ama bunda sanırım çok yazı olacak.

Ezgin, on yıla yakın scooter kullanıcısı. Tenere ilk büyük motoru. Çok okuyan, aydın bir insan olduğundan motor sürmenin ve uzaklara gitmenin ne demek olduğunun bilincindeydi ve hemen gitti full korumalı kıyafet ve gerekli ekipmani aldı. Sonra da hemen OMM'nin sürüş kurslarından birine katıldı. Epey de faydasını gördüğünü söylüyor.

Ben 10 senedir 650cc motor kullanıcısıyım. Uzun soluklu olarak İngitere-Türkiye, Türkiye-Fas ve yurt içinde bir çok geziler yapmıştım daha önceleri. Hepsini zamanla yazağım bloga. Ezgin'e göre daha tecrübeli gibi düşünülsem de asla öyle hissetmedim ve en az onun kadar heyecan ve endişeliydim yolculuk öncesi. Hatta yola çıkmadan bir gece önce epey gergindim.

Ezgin'in motorunda her türlü aksesuar mevcuttu. Hiç masraf yapmadi. Ben koruma demiri, orta sehpa, yan çanta taşıma demirleri aldım ve kendim taktım. GPS alıcısının tutucusunu gidonun soluna monte ettim ve gücü koltuğun altına taktığım 12V çıkıştan aldım. 12V tekne tipi çakmaklık daha önceden vardı ve 5A sigorta ile bir ucunu akünün pozitif kutbuna, diğer ucunu da şaseye bağladım. vstromturkiye.org'dan Önder ve Hakan'ın yardımıyla koltuğu 1.5-2 cm kadar traşlattım. Önceki sahibi Suzuki orjinal elcik koruma ve sakal tabir edilen karterin oraya monte edilen, yine orijinal Suzuki parçayi taktırmış. Tur boyunca uzun tur camına gerek duymadım (boyum 170cm). Eksikliğini duydugum en büyük aksesuar alüminyum karter koruma oldu. Motorun altını hasar vermeyecek sekilde de olsa 3 kere vurdum. Hasar yok ama yine de insanın canını sıkıyor ve daha dikkatli kullanmaya sevk ediyor. En kısa zamanda karter koruma taktıracağım. Yan çanta olarak, Touratech Zega 29L ve 35L asimetrik (eksozdan dolayı) çantalar kullandım. Baska ne topcase ne de tankbag vardı ve bu iki çanta ziyadesiyle yetti. Ne kadar hafif, o kadar iyi sonuçta. Zaten eşyanın esaretinden kurtulmak için de çıkmadık mı bu yolculuga?

Yanıma aldığım eşyalar (Gerekli olanların açıklamarını aşağıda yapacağım):

- Pasaport
- İran için Carne de Passage (CdP)
- Nüfus Cüzdanı
- Banka kartları
- Planlanan bütçe kadar para (TL ve USD olarak)
- Uluslararası Taşıt Belgesi
- Motorun ruhsatı, sigortası
- İran ve Türkiye Haritaları
- Lonely Planet İran kitabı

- 1 tane şort olabilen Craghoppers outdoor pantalon
- 1 tane uzun, ince Craghoppers outdoor pantalon
- 1 tane uzun kollu Craghoppers outdoor gömlek
- 4 t-shirt (3 olabilirmiş)
- 3 adet kilot
- 1 adet uzun, ince alt içlik (korumalı pantalonun altına pantolon bacağıma yapışmasın diye giymeye)
- 3 çift çorap
- Salomon XA3D Ultra2 yürüyüş ayakkabısı
- Ultralight fiber havlu
- Polarize güneş gözlügü
- 2L hacimli Camelbak hydration pack
- 22L Quechua sırt çantası
- Caberg Kask, sürüş botu, korumalı mont, pantalon, eldiven, balaklava, reflektörlü yelek.

- Sinek kovucu losyon
- Kültür takımı (şampuan, saç bakım kremi, sabun, diş firçası ve macunu, parfüm, tarak, tırnak makası)
- İlkyardım Çantası (yara bandı, sargı bezi, ishal hapı, Aferin, Apranax, Betadin, Rennie)
- İğne - iplik
- 2 adet Victorinox çok amaçlı çakı
- 1 Şişme ultralight yatak
- 1 Ultralight sleepingbag liner tulum
- 12V ile çalısan su ısıtıcı
- Az miktarda tuz
- Çelik, kulplu bardak
- Kamp çatal-kaşık seti
- Ufak bir dürbün
- Seyir defteri, kalem
- Petzl E+Lite kafa feneri

- Canon A1000 fotoğraf makinası
- Mini Tripod
- İki cep telefonu (iPhone 4 ve Nokia e55. Birine Irancell takacaktık)
- Asus 910 9" bilgisayar ve adaptörü
- Garmin GPSMap 60CSx GPS alıcı (Garmin TR haritası ve Openstreetmaps İran haritasi)
- GPS için güç kablosu
- 1 Tane çift uçlu USB kablosu
- 2xUSB çikisli 12V adaptör (ayni anda GPS çalistirmak ve telefon sarj etmek için)
- 8X Sanyo Eneloop sarjli kalem pil (GPS ve fotoğraf makinasi için)
- Tütün, sigara kagidi, filtre, 2 çakmak
- 10x15cm drybag
- 33L drybag

- 10 adet çesitli boylarda kablo bağı
- Çesitli ebadlarda alyan anahtarı
- 14 numara yıldız anahtar (yağ tıpasını açmak için)
- 2 tane ayarlı anahtar (teker ve zincir ayarı için)
- Lastik tamir takımı
- Bisiklet pompası
- Motorun kendi alet çantası
- Bağlama zinciri (motoru bağlamak için)
- Tahrik zincir baklası
- Duck Type
- WD40
- Zincir yağı spreyi
- Zincir yağı temizleyici spreyi
- Disk kilidi
- 2 adet kancalı lastik
- 1 adet ahtapot lastik
- 2 adet tokalı, ayarlı, enli kayiş

Ezgin'de kendi özel eşyaları haricinde, 220V ile çalışan ucuz bir su ısıtıcı, epey miktarda hazır çorba, peksimet, çay, kahve, balık yağı hapı, multivitamin hapı, bağışıklık güçlendirici haplar almiş. Bu haplardan hergün birer tane içtik.

Şimdilik aklıma bunlar geldi. Eksik varsa eklerim.

Carne de Passage - CdP (Triprik): Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu'ndan alındı. İran için karne defter bedeli 200TL ve 200USD teminat. Motorları yurda sokup, gümrükte uygun yerleri damgalatınca Turing'e dilekçe yazıp bu 200USD geri alınıyor. Kontrol için, adınızı, soyadınızı, plakanızı, motor şase ve motor numarasını kontrol edin. Motorun üzerindekilerle aynı olduğundan emin olun. Bazen ruhsatta da yanlış yazılabiliyor.

CdP kapak. Bu sayfadaki bilgileri kontrol edin.

CdP iç sayfa. Burayı Türk gümrüğü damgalıyor.


CdP sayfası. Bu sayfa üç bölümden oluşuyor. En alttaki bölümü İran gümrüğü girişte alıyor ve en üst kısmına da bir şeyler yazıyor. Orta bölümünü de İran'dan çıkarken koparıp alıyor. Bu kısımlarda eksik varsa Turing'den depozitoyu alamıyorsunuz ve bir sürü kağıt işlemi yapıyorsunuz. Özetle, CdP'a özen gösterin.


Uluslarası Ehliyet: Zorunlu olsa da soran eden olmadı. Bir terslik olması durumda eminim ihtiyaç duyulacaktır. Bu yüzden alınması tavsiye edilir. İlk alım için gün itibarı ile 347TL, yenileme için 180TL istenmekte.

Uluslararsı Taşıt Belgesi: Turing bunu bedavaya verdi. Soran olmadı. Sadece İran tarafında sigorta alırken kullandık. Türk ruhsatı ile de bu sigorta alınabiliyor. 

Türk Ruhsatı: Gümrüğün Türkiye tarafında soruldu.

Türk Sigortası ve Kasko: Gümrüğün Türkiye tarafında soruldu.

Vize: İran için umuma mahsus veya diğer TC pasaport çeşitleri için vize gerekmiyor. Sadece pasaport yeterli.

İran Taşıt Sigortası: Bunda bizi oradaki deynekçiler kazıklamaya çalıştılar. Motorlar için 1 yıllık oluyor deyip motor başına 175TL istediler. Gümrükteki memura "2 haftalık da oluyor mu?" diye sordum. "Oluyor" deyince gümrüğün hemen dışında özel sigorta şirketleri var, oraya gittim. Gümrük kapısına 90-100 metre ilk kavşaktaki meydanda. Kavşağın solunda 6-7 tane sigortacı var ama sadece biri motor için sigorta yapıyor. Sigorta şirketinin adı Novin Sigorta (koordinat: N 39 23.826 E 44 23.291). Sigortayı Barış adında düzgün Türkiye Türkçesi konuşan bir genç yapıyor. Ofisi tarif ettiğim yerdeki binadaki 2. katında. Dışarıdan tabelası görünüyor. Telefonu +98 914 961 1127. Ben gittiğimde ofis kapalı ve yerinde yoktu. Kapısında yazan bu numarayı aradım 45 dakikaya geldi. Motor başına 30TL karşılığında İran için 2 haftalık motor sigortası yaptırdık. Diğer değnekçilere de pasaport ve karne işlemlerinde yardım ettikleri için 30TL istediler, 20TL verdik. Tavsiye: deynekçiye gerek yok. Boşuna para kaptırmayın. 

İran sigortası

Gümrük Geçişi: Türkiye tarafında işlemler oldukça basit ve hızlı. Polisler motorla gelince ekstra ilgi gösteriyorlar. Demir kapılar açılıp İran tarafına geçince işler birden yavaşlıyor. Ama orada da ilgili memurlar oldukça alakadar. Burada bir binaya giriyorsunuz ve pasaportunuza giriş damgası vuruluyor, Carne de Passage'ın ilgili yerleri doldurulup damgalanıyor. Bunlar için 2 ayrı masa geziyorsunuz. Sonra bir memur sizinle dışarı çıkıp bagajlarını usulen kontrol ediyor. Alkol var mı diye soruyor. O da bir kağıda damga vurunca İran'a girmeye hak kazanıyorsunuz. Bu gümrükten yaklaşık 1km gidince ikinci bir gümrük kapısı geliyor ve burada damgalanan CdP, ilk gümrükten aldığınız beyaz bir kagıt ve İran sigortanızı göstermek zorundasınız. Sigortanız olmadan motorları ikinci kapıdan geçirmenize izin vermiyorlar. Ama sizin pasaportunuza giriş damgası vurulduğu için yaya olarak İran'a girip sigortalarınızı alabiliyorsunuz.

Birinci Gümrük Kontrol Noktası: N 39 24.682 E 44 22.655. Bu noktada pasaport kontrolu ve giriş damgası, CdP kontrolu ve mühürü işlemleri yapılıyor

İkinci Gümrük Kontrol Noktası: N 39 23.863 E 44 23.226. Bu noktadan sonrasını motorunuza İran'da geçerli bir sigorta yaptırmadıysanız motorunuzla geçirmiyorlar. O yüzden motoru polis kulubesinin yanına bırakıp, kilitleyip ve üzerindeki tüm değerli eşyaları alıp aşağıda koordinatını verdiğim yerde bulunan sigortacıya gidin

Motor için Sigorta: N 39 23.826 E 44 23.291. Novin Sigorta. Barış ile irtibata geçin. Tel: +98 914 961 1127

Gümrükten Sonraki İlk Benzinlik: N 39 23.175 E 44 23.372. Son gümrük noktasından 500 metre sonra İran tarafında Bazargan'da. Türkiye'den çıkışınızda benzininizi ona göre ayarlayın. Full depo ile İran'a girmeyin yani. Gün itibari (4 Ağustos 2013) ile İran'da 95 oktan kurşunsuz benzin 7000 Riyal = 700 Tömen = 0.45 TL (45 kuruş). Mazot 400 Tömen

Gümrükten Sonraki İlk Lokanta: N 39 23.689 E 44 23.298. Sahibi babacan bir İran Azeri Türkü. Kendisi ve dükkanda çalışan herkes Türkiye Türkçesi konuşuyor. Fiyatlar gayet uygun. Para da bozuyorlar uygun kurdan. Burada da Riyal alabilirsiniz.

Kredi kartı ve para/para bozdurma: Siz siz olun, Türkiye tarafında bozdurmayın. Ağız yapıp, diğer tarafta ucuza bozuyorlar falan diyorlar. Bize 1TL=1350 Tömen'e bozdular. 10 adım sonra İran tarafında 1600 Tömen'e de bozdurduk. 

Batı kökenli kredi kartları (Master, Visa, vb) kullanılamıyor. ATM'lerden para çekilemiyor. Dolar her yerde rahatça bozuluyor. Gün itibarı ile 1USD=3200 Tömen. Oteller daha ucuza bozuyor. Karaborsa veya döviz büroları normal değerlerini veriyor. Döviz bürosu turistik şehirlerde rahatlıkla bulunabiliyor. Türk lirasını sınırın öte tarafı olan Bezergan kasabası hariç başka yerde bozdurmadık. O yüzden iç kesimlerde TL alınıp satılıyor mu bilmiyorum. Dolar'da sorun yaşamadık. 

İran'ın resmi para birimi İran Riyalı. Ama kimse Riyal demiyor. Riyal'den bir sıfır atıp Tömen olan rakamı söylüyor. Paraların üzerinde Tömen yazmıyor. Alıp verdiğiniz para yine Riyal ama bir sıfır atıp Tömen diye söylüyorsunuz. Mesela, benzin pompalarında benzinin litresi 7000 Riyal olarak yazıyor. Depoyu doldurunca (V-Strom için) 130000-140000 Riyal tutuyor ama pompacı size 13000-14000 Tömen diyor.

Akaryakıt istasyonları: Şehir içlerinde bulmak zor değil ama otoban ve şehirlerarası yollarda Türkiye'deki kadar sık yok. O yüzden deponuzu her fırsatta doldurun. Bir de CNG diye tabela ile gösterilen yerlerde sadece otogaz oluyor. Benzin veya mazot satılmıyor. Bu yüzden otobanda biz 30km geri gitmek zorunda kaldık. Buna dikkat. 

Yemek: Özel ve yerel restoranlar hariç bulabileceğiniz yemek bildiğiniz kuzu şiş veya adana. Altına bolca pilavla servis ediliyor veya bazen şiş pilavın altına gizleniyor (sanırım sıcak kalması için). Genelde yanına salata ve hazır, kapalı kutuda koyu kıvamda cacık geliyor (sarımsak antiseptik, antibiyotik vazifesi yapıyor yolda, candır). Dukh denilen, eser miktarda nane esansı barındıran ayran da milli içecek gibi. Ayran'a göre biraz daha sulu ama tadı çok güzel. Yazın terle beraber su ve mineral (çogunlukla sodyum/tuz) kaybettiğiniz için ayranı bol tuzlu içmenizi tavsiye ederim. Alkolsuz bira ve cola/fanta da her yerde mevcut. Yarım litre su, 1 litre benzinden pahalı :) Biskuvi ve abur cubur da mevcut ama yazın erime riskini göze alın ve kuru biskuvileri ve meyveleri tercih edin. Yukarıda bahsettiğim yemek öğünü sıradan bir restoranda 7-10 Türk lirasına yenebiliyor (25000-30000 Tömen). Sigara'da Bahman'ı tek geçerim. Ufak paketi var. İçinden 20 tane kısa ve ince sigara çıkıyor. Paketi 0.95 TL

Bahman sigarasi

Trafik: İran'da trafik "resmi" olarak Türkiye'deki gibi sağdan akıyor.

Trafik, yaya ve taşıtların karayollarında uyması gereken kurallar bütünü diye tanımlanıyordu yanlış hatırlamıyorsam. Batıya doğru gidildikçe kurallara uyma artıyor, doğuya doğru gidildikçe de azalıyor. Sonuçta, İran'da trafik diye bir şey yok. Kendine has, yerleşik kuralları var. En birinci kural, kimse kimseye sinirlenip korna çalmıyor. Ana yol veya talihi yok diye bir şey de yok. Yol, burnunu önce çıkaranın oluyor. Sinyal kullanımı sıfır. Araç sollarken araca silme geçmek en makbül sollama. Şerit ihlali olağan bir şey. Genelde şeritlerin ortalarından sürülüyor arabalar. Ana yollarda U-dönüş yapmak için ayrılan şeritler var, bu yolun en solunda ilave bir şerit ve U-döndükten sonra da karşı yolun soluna çıkılıyor. Bunlara çok dikkat etmek lazım, çünkü adamlar durmadan ve aynı hızla birden aksi istikamette gitmeye başlıyor. Trafik ışığı sadece büyük şehirlerde var. Türkiye'deki kadar riayet ediliyor. Yol çalışmaları veya benzer durumlardaki işaretleme çok zayıf. Dikkatınızın her an açık olması lazım. Hemen hemen bütün kamyon, tır ve minibüsler Mercedes'ın İran'a ittirdiği çok eski modeller. Kömür yakıyor gibi duman çıkıyor eksozlarından. Kamyonların kaportaları yazın her daim 4-5 parmak açık hava girsin de hararet yapmasın diye. Her şartta her taşıtı solluyorlar, ama bizi hiç zor durumda bırakmadılar. Sizi gördüler mi sağa yanışıp geçmenize izin veriyorlar. Geneli de korna çalıp el sallıyor. Yani adamların garezi yok. Bu yüzden görünür olmak çok önemli. Giyilecek fosforlu yelek, sollama veya dönüş yaparken çalınacak korna (bilhassa gündüz), karanlıkta yapılacak selektör, her zaman farların açık olması, dönüşlerde önceden sinyal verme görünürlüğü arttıracakdır.

İran'da sıkca görebileceğiniz Mercedes'in 19XX serisi kamyonları. Egsozlarından uzak durum. Zira çıkardıkları siyah dumanı ancak soba borusunda görebilirsiniz.

Şehirlerarası devlet yollarında, tek şeritli ise gündüz 95, gece ise 85 Km/h hız limiti var. Otobanlarda hız limit 120 Km/h. Bolca radar var. Biz çok girdik radara, biri hariç diğerleri durdurmadı bile, el sallayıp devam edin dediler. Durduran da radara girdiniz, dedi. No beledi Fars-i, dedim. Motor kaç basıyor, kıymeti ne diye klasik sorular sordular, tokalaşıp yolcu ettiler. Özetle, motorcuya ve bilhassa yabancı motorcuya iyi davranıyorlar. 

Otobanlar paralı. Ama motora beleş:) İran'da 250cc üzeri motor olmadığı için otobanlarda motor tarifesi yok. Gişelere yaklaşınca el sallayıp geçin diyorlar. Biz de yavaşlayıp, korna çalıp, el sallıyorduk ve böylece bedavaya geçiyorduk. Tüm otobanlardan bedava geçtik. Devlet yolları genelde çift şerit. Asfalt kalitesi güzel. Bilmeniz gereken tüm tabelalar hem Arap harfleri kullanarak Farsça, hem de Latin harfleri kullanarak İngilizce yazılmış, rakamlar dahil. Zaten ikinci gün Arapça rakamları çözmüştüm. Yoldaki en büyük oyunum "Farsça rakamları doğru okuyabilecek miyim acaba?" oyunumdu.

Tek şeritli devlet yolları genelde köy, kasaba ve küçük şehirlerin içlerinden geçiyor ve çok kamyon ve tır oluyor. Beldelere giriş çıkışlarda ardışık olarak 3-4 tane kasis olabiliyor ve bu kasisler için genelde işaretleme yok. Kasis olduğunu kasisten ilk uçuşunuzda anlıyorsunuz. Yine klasik olarak kasaba giriş-çıkışlarında tamirciler ve benzinciler oluyor. Ufak tamiratlar burada yapılabiliniyor ve para almak bi yana, çay ikram edip, yemeğe davet ediyorlar. Türkçe bilen birileri mutlaka oluyor. Türkçe dediysek de Türkiye Türkçesi değil tabi ama, yine de anlaşılabiliniyordu.

İran'a girdiğimiz ilk gün Tebriz'e kadar gece sürmek sorunda kaldık. Bir kez daha gece sürüşü yaptık mecburen. Pek sıkıntı olmadı ama, azami dikkat etmek lazım yine de.

Şehir içi trafiği tam kaos. Çok ama çok dikkatli olunmalı.

GPS: Ben Garmin marka bir GPS kullandım. Garmin'in orijinal İran haritası yok. O yüzden openstreetmap.org'dan gitmeden tüm İran'ın haritasını indirdim. Bu haritaları Gamin uyumlu yapmanız için şu adresi kullanmanız gerekir: http://garmin.openstreetmap.nl/ Bu adresten indireceğiniz haritalar routable yani sağa dön, sola dön diye sizi yönlendiren haritalar. Yönlendirmesi çok mükemmel olmasa da haritalar bizim turumuz için epey yetti. Rotayı kendiniz çizmeniz gerekiyor. Sokak ve cadde detayları kafi. POI'lere hiç güvenmeyin, çünkü neredeyse yok. İran'da GPS çekmiyor da koca bir geyikten ibaretmiş.

Konaklama: Yahşi Otel dediniz mi birileri sizi güzel bir otele götürüyor. Bize genelde mopedli İranlılar yardımcı oldu. Türkiye standartlarında 3 yıldızlı bir otelde iki kişi gecelik 40-55 USD arasına kalabiliyorsunuz. Kaldığımız otellerin hepsinde sıcak su, havlu, sabun gibi temel ihtiyaçlar ve kahvalı fiyata dahil olarak vardı. Tebriz ve Abadeh'te zorunluluktan daha düşük otellerde kaldık. Oralarda da fiyat 30-35 USD civarıydı ve yine kahvaltı ve temel ihtiyaçlar vardı. Sonuçta uygun fiyata güzel konakladığımızı düşünüyorum. Çünkü o kadar sürüşten sonra insan cidden biraz da konfor arıyor. Ve az da olsa batıyı çağrıştıran ögeler. Otellerde normal olarak Dolar'ı daha düşük kurdan bozuyorlar. Küçük otellerde İngilizce bilen pek olmuyor. Zaten Türkçe konuştuk direk her yerde. Anlayan olmazsa İngilizce'yi denedik. Türkçe candır.

İletişim: Kaldığımız tüm otellerde Wi-Fi bağlantısı mevcuttu. Bir tek Shiraz'da ekstra ücret aldılar. Otellerdeki bağlantıların hızları tatminkardı. Ama youtube, facebook, eksisozluk, hürriyet gibi bir çok site engelliydi. ntvmsnbc.com'dan haberleri okuyorduk. Ezgin bir şekilde Turkcell hattını kullanıp, telefonunun data bağlantısı üzerinden facebook'a girebiliyordu. Ama sonucta faturası acı oldu. Ben sadece otellede kullandım interneti. Zaten facebook'um da hala yok.

Türkiye'deyken, İran'a ait bir cep telefonu operatöründen simkart alırız diye konuşmuştuk. Sonra İran'daki ilk günümüzde Tebriz'e giderken mola verdiğimiz yerde Türk tır söfüru ile karşılaştık. Onda Irancell varmış. Simkart alması yaklaşık 20TL ve Türkiye ile konuşması, yanlış hatırlamıyorsam 5 dakikasi 1.5TL demişti. Biraz farklı da olabilir ama ucuzdu neticede. Velhasıl kelam biz Irancell almadık. İkimiz de Turkcell'in akıllı yurtdışı tarifesinden faydalandık. Lakin, bunun da "uzaklar" tarifesi olacak. İran'ı kapsayan bu tarife çünkü. Bu tarife ile 50TL karşılığı Turkcell size 30dk arama veya aranma hakkı veriyor. Paket aşınca arama/aranmanın dakikası 1.59TL ve pakete göre 10 kuruş daha ucuz. Ama bundan faydalanmak için paket almanız gerek. O yüzden paket bittiğinde bir ayınız dolmadıysa yeni bir paket almayın, dakikası 1.59TL'den devam edin. Ezgin, cep telefonu şebekesi üzerinden internet de kullandığı için yüklü fatura ödedi. Benim telefonda whatsapp ve Viber yüklü. Otellerde konuşma işini Viber, mesajlaşma işini de whatsapp üzerinden yaptım. Malum, bayrama da denk geldiği için epey faydalı oldu. Türk hattı takılı cep telefonlarından bazen çevidiğiniz numara (ister Türkiye, ister İran numarası olsun) düşmüyor. Buna da acil durumlar için dikkat edilmesi lazım.

Postane ve ankisörlü telefonlar da var, gördüm de çarşılarda ama hiç işimiz düşmedi.

Elektrik, 220V, 50Hz ve bizim Türkiye'de kullandığımız fiş/prizlerden kullanıyorlar.

Otellerde yabancı TV kanallar yok. Tüm kanallar Farsça.
Cep telefonu her yerden çekti. Her yer ile kastım elbette motorla durduğumuz her yer.

Kıyafet: Erkeklere şort giymek yasak. Yazın gidiliyorsa ince, bol ve açık renk bir pantalon ve ince bir gömlek veya t-shirt en uygun olanıdır kanımca. Kadınlar, şer-i hükümlere göre giyinmek zorunda, ama bilhassa büyük şehirlerde takan pek yok. Kafaya usulen bir örtü atıp, saçların da yarısını açıkta bırakıp, uzun pantalon ve üzerine de tunik giydiler mi iş tamam. Aynı şey yabancılar için de geçerli. Yazın gidiliyorsa, güneş gözlüğü ve güneş kremi ciddi anlamda işinize yarayabilir. Bir de bolca su için ve multivitamin haplarından alın. Zira terleyerek kaybettiğiniz tuz ve mineralleri alabileceğiniz soda yok, satılmıyor yani.

Fiyat politikasi: Kurumsallaşmış yerlerde pek olmasa da turist kazıklama adeti orada da var. Gözünüzü dört açın. Paraları iyi öğrenin. Ha, kazıklamaya çalıştıkları fiyat TL olarak 1-2 TL'dir en fazla ama önemli olan enayi yerine konmamak. Taksiye binmeden, yemek yemeden, bir şey satın almadan önce mutlaka ama mutlaka fiyatını sorun ve daha aşağı fiyat beklentisi içindeyseniz pazarlık yapın. Pazarlık kısmı eğlence zaten. Sonunda orta yol bulunuyor.

to be continued...

4 yorum:

  1. selamlar bilgi paylaşımınız için teşekkürler ezberleyecek kadar okudum. ben de bu mayısta yalnız olarak irana sürmeyi planlıyorum. otoban hangi şehirler arasında var bilgi verebiliseniz memnun olurum. tşk.ler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. selam orhun,

      ilgin icin tesekkur ederim. umarim sen de kazasiz belasiz bir gezi duzenlersin. inan dondugunde bir cok sey biriktirmis oldugunu goreceksin. iran guzel memleket.

      iran yollari genel olarak cok guzel. turkiye'den asagi kalir yani yok. hatta daha da guzel diyebilirim. butun buyuk sehirler arasinda otoban mevcut. sadece sinirdan girince tebriz'e kadar olan yolun yarisi otoban degil ama yol kalitesi oldukca guzel. sayet motorla gideceksen, otobanlar motorlar icin parasiz. yani motor tarifesi yok. el salla gec. bazen otobanlarda benzin istasyonu bulmakta zorluk cekebiliyorsun. biz bir kere az daha yolda kalacaktik. benzin isini iyi ayarla ve bir depo ile ikmal yapmadan 400-450 km gidemiyorsun, yaninda yedek bir 5 litrelik benzin tasimanda fayda olabilir. bazi benzinliklerde sadece LPG satiliyor, buna da dikkat et. Bir de zaman darligi acisindan sikintin yoksa otobandan degil de ara yollardan gitmeni tavsiye ederim. cok daha fazla sey gorursun. otobanlarda basip gidiyorsun sonucta.

      iran'a girerken de sigorta almayi unutma. yazimda bahsettigim gibi baris'i ararsan sana yardimci olacaktir. motoru sinirda birakip biraz yurumen gerekiyor. o yuzden motorun uzerinde bir sey birakma. gps falan gibi seyleri mutlaka guvenceye al gitmeden. biz iki kisi oldugumuzdan sorun olmadi. genel olarak iran'a hic guvenlik sorunu yasamadik.

      trafige cok dikkat et. bilhassa sabah ve aksam gibi yogun saatlerde buyuk sehirlere girmekten sakin veya cok dikkatli gir. Qom trafigini hayatim boyunca unutmayacagim.

      kazasiz belasiz, zevkli bir surus diliyorum. basla sorularin olursa da seve seve yardimci olmaya calisirim.

      Sil
  2. arkadaşım tek kelime seni tebrik ediyorum hatta daha ileri gidip saygıyla eğiliyorum emeğin için

    YanıtlaSil