5 Aralık 2013 Perşembe

05 Ağustos 2013 / Doğubeyazıt-Tebriz / 316 Km

Bugün belki de turun en kısa yolunu yapmamıza rağmen, süre olarak en uzun sürüşlerinden birini gerçekleştirdik. Dün gece bugün için biraz geç kalkalım demiştik. Turun başında üç gün üst üste ve erken kalkıp sıcak havada yol yapmak yormuştu bizi. Hem İran'a da dinlenmiş olarak girmek istiyorduk. Zaten sınır da 30 km ötedeydi. Sonrasında da 300 km kadar yol vardı Tebriz'e. Evdeki tüm bu planlar, elbette çarşıya uymamıştı. Sınır geçişlerini erken yapma kuralının asla çiğnenmemesi gerektiğini bir kez daha tecrube etmiş olduk.

Sabah 0900 gibi uyandık. Dün yediğimiz trafik cezasının katlatmaması için hemen ödeyelim dedik. Doğubeyazıt Öğretmenevi'nin tam karşısında vergi dairesi vardı. Ezgin kahvaltılık için alış-verişe çıkınca ben de vergi dairesine gittim cezaları ödemek için. Gişe memuru henüz sisteme düşmemiş, isterseniz bankalardan ödeyebilirsiniz, dedi. Ben de hemen çarşıya inip Garanti Bankası'na gittim. Biraz bekledim, sıra bana geldi ve orada da sistemde görünmüyor, dediler. Ben de ödemeden odaya geri geldim. Dün akşam gördüğümüz erkek populasyonunun ezici üstünlüğü gündüz de devam ediyordu çarşıda. Bu konuyu bilahere tartışırız ileride belki. Ama özetle, kadınların sosyal hayata katıl(a)maması ciddi bir sorun ve bir çok problemin sebebini de gösteriyor.

Odaya döndüm ve kahvaltı yapıp çantaları toparladık. Saat yavaştan 1100'e geliyordu ve daha da fazla gecikmek istemiyorduk.

Doğubeyazıt Öğretmenevi'nde kendi hazırladığımız kahvaltı. Kettle'a dikkat.

Aşağı inip motorları yükledik. ve yola koyulduk.

Bugünkü rotamız

Saat 1100 gibi çıktık yola. GPS'i takip ederek önce Doğubeyazıt'ın içinden çıktık. Çıkar çıkmaz da Ağrı Dağı karşıladı bizi. Cidden muhteşem ve çok heybetliydi. Sıra dağ olmayan Ağrı Dağı beni büyülediyse, kim bilir Himalayalar ne kadar etkileyecek!! Hemen durduk ve fotoğraf çekmek istedik. Epey de çektik. Zaten bugün de başka fotoğraf nerede çekemedik telaşeden dolayı.

Ağrı Dağı

Büyük ve Küçük Ağrı Dağı

Ağrı Dağı


Ben ve Ağrı Dağı


Ezgin ve Ağrı Dağı

Başka bir açı

Bu fotoğraf molasından sonra motorlara bindik, ama fotoğraflardan da anlaşılacağı gibi çok şiddetli yan rüzgar vardı ve gezideki ilk ve tek motorumun yana yatışı gerçekleşti. Motora bindim, yan ayağı kapadım. Motoru daha çalıştırmadan çok acaip bir yan rüzgar esti ve onca çabama rağmen motoru dengede tutamadım. Devrileceğini anlayınca da kendime zarar gelmesin diye motorun üzerinden kendimi attım. Motor yavaşca soluna doğru sol arka çantanın üzerinde 45 derece açı ile devrildi. Çantanın üzerine yattığından krenaja bir şey olmadı. Hemen kaldırdık motoru ve hiçbir şey olmamış gibi yola koyulduk. Gümrüğe kadar çok şiddetli yan rüzgar eşliğinde gittik. Gümrüge 4-5 km kala çift sıra tır kuyruğu vardı. Karşı yola geçip hepsini solladık ve gümrüğün Türk tarafına geldik. İşlemler pürüzsüz ve rahat geçti. Önce kendi çıkışımızı yaptık, ardından da küçük bir kulubeden motorların çıkışını yaptık. Burada Carne de Passage'da damgalandı. Bu işlemleri beklerken oradaki genç polis memurları ile sohbet ettik ve yanımızda bir usta belirdi. Para bozdurmamız için israr etti ve en iyi kuru kendisinin verdiğini iddia etti. Ezgin ve ben 100 TL bozdurduk ama sanırım 20 TL civarı adam bizi kazıkladı. Ee.. Hemşeri hemşeriyi gurbette öpermiş.

Gümrüğün Türk tarafından İran tarafının görüntüsü.

İşlemler bitince sürgülü demir kapı açıldı ve İran tarafına geçtik. Buradaki işlemleri ilk yazımda teferruatlıca anlatmıştım. İran gümrüğünden geçiş değil ama sigorta alma işi haddinden fazla uzun sürdü. İran tarafında peşimize bi muameleci takıldı. Gümrük memuru bunu kovmasına karşı bırakmadı. Pasaportlar ve CdP'ler damgalandıktan sonra usulen bir bagaj kontrolu yaptılar. O sırada da biz normal değerine tekrar para bozdurduk. Siz siz olun paranızı İran tarafında bozdurun. Sonra son kontrol noktasına gittik. Daha önce de bahsettiğim gibi buradan taşıt sigortanız yoksa motorla geçemiyorsunuz. Bu bahsettiğim muameleci tutturdu 1 yıllıktan aşağı motorlara sigorta yapılmıyor diye. Oysa ben 2 haftalık yapıldığını biliyordum. Çaktırmadan polise sordum. Gümrüğün hemen dışında sigortacılar olduğunu söyledi. Bu muameleciye rest çektik ama ilk gümrükte yardımlarından dolayı bizden kişi başı 15 dolar istedi. 20 TL verdim, ayrıldık onun yanından. Ben içeri girdim. Sigortacı Barış'ı buldum. Telefonla ulaştım ama gelmesi yaklaşık 2 saat sürdü. Sigortaları 2 haftalık aldık. Lakin gümrükten geçmemiz yaklaşık dört saati buldu.

Gümrükten geçince ilk işimiz depoları fullemek oldu.

İşte benim depoyu fullediğimde ödediğim para. 
15.57 litre yaklaşık 6.81TL tuttu! Şaka gibi de değil!!! 
Bu günün son fotoğrafıydı.

Benzin aldıktan sonra karınları da doyurmak için hemen benzinliğin karşısındaki lokantaya daldık. Orada da pilav ve adanamızı yedik. Saat 1600 sularında Tebriz'e varmak için düştük yollara.

Yolun ilk 150-200 kilometresi tek şeritli yoldu. İran coğrafyası ve trafiğini tanımaya çalışıp yol aldık. Sonra ufak bir mola için durduk. Durduğumuz yerde Türk tır şöfürü ile karşılaştık. Biraz sohbetten sonra tekrar düştük yollara. Hava da kararmaya başlamıştı. Yolculuğun son 1-1.5 saati akşam sürüşü şeklinde geçti. GPS'te de sağlıklı bir harita olmadığından Tebriz şehir merkezine girince işler karmaşık hal almaya başladı. Neyse, sora sora Azerbaycan Hotel (N38 04.495 E46 17.235) adında orta sınıf bir otel bulduk. İki kişi kahvaltı dahil 29 Dolar verdik. Motorları da hemen giriş kapısının önüne koyduk. 24 saat resepsiyon görevlisi olduğundan sıkıntı olmadı.

İran'daki ilk gecemizdi ve biz çok mutluyduk. Bir şeyler atıştırıp yattık. Gezide ilk kez -ama son kez değil- Ezgin'le iki kişilik yatakta yattık! O yorgunlukla da uyanmadan sabaha kadar uyuduk!

1 yorum:

  1. Özhan cığım horuldumamla vermiş olduğum rahatsızlıktan özür dileyecektim ki son kez yatmayız deyince horuldama alıştığını anladım, : ))) Marsa yol bile yapsalar, ben de seninle her yola giderim. Cansın.

    YanıtlaSil